Pankreas: sindirim enzimleri ve insülin ve başka diğer
hormonları üreten midenin arkasındaki bir bez
Pankreatitis:
alkol alınımı veya safra taşları neticesi ortaya çıkan pankreas bezinin
inflamasyonu
Papiller Stenoz: safra ve pankreas bezinin
ortak açılışının daralması hali Parenteral beslenme: damar
yoluyla beslenme
Parietal hücreler: midede hidroklorik asit
üreten hücreler
Pediatrik gastroenterolojist: çocuk
gastroenterologu
Pepsin: midede proteinleri yıkan bir enzim
Peptik: mide ile ilgili
Peptik ülser:
ülser (mide, duodenum, özefagus)
Perkütanöz: deriyi geçerek
Perkütanöz transhepatik kolanjiografi: karın derisi yoluyla
boyalı radyolojik madde enjekte ederek safra yolları ve pankreasın
görüntülenmesi işlemi
Perfore ülser: ülserin ilerleyerek
mide duvarını delmesi hali
Perforasyon: delinme
Perianal: anüs çevresi
Perineal: perine
ile ilgili
Perineum: anüs ve seks organları arasındaki deri
Peristalsis: gastrointestinal kanalın dalga şeklindeki
hareketi
Periton: karın zarı
Peritonit: karın zarının iltihabı
Pernisious
anemi: vitamin B12 eksikliği ile ortaya çıkan anemi
Peutz-Jeghers Sendromu: gastrointestinal kanalda birçok
polipler, ağız mukozası ve deride sütlü kahve rengi pigmentlerle karakterize
kalıtsal bir hastalık
Polip: gastrointestinal kanalda
ortaya çıkan anormal mukozal büyümeler
Polipozis: bir çok
poliplerin olması hali
Porfiria: hemoglobine rengini veren
pigmentlerle ilgili bir grup karaciğeri de etkileyen kalıtsal kan hastalığı
Portal Hipertansiyon: Portal vende yüksek kan basıncı
olması hali
Portal Ven: mide ve bağırsaklardan sindirilen
maddeleri karaciğer taşıyan büyük bir damar.
Portosistemik Shunt: portal venin diğer venlerle
bağlantısının olması hali
Postkolesistektomi Sendromu:
safra kese operasyonlarından sonra ortaya çıkan şişkinlik, kusma,ağrı hali
Postgastreketomi sendromu: (Dumping Syndrome) mide
operasyonlarından sonra ortaya çıkan tablo
Postvagotomi
stazı: midede vagus sinirinin kesilmesi sonunda ortaya çıkan durgunluk
hali
Poş(pouch): dışkı toplayan bir
açılış
Primer bilier siroz: orta ve küçük boyuttaki safra
kanallarında tahribatla seyreden sirozla sonuçlanan kronik bir karaciğer
hastalığı.
Primer sklerozan kolanjit: karaciğer içi ve
dışındaki safra kanallarında tahribatla seyreden ülseratif kolitli hastalarda
sık rastlanan bir hastalık
Proktalji fugax: gece nadiren
anüs kaslarının spazmı ile oluşan rektumun şiddetli ağrısı
Proktektomi: rektumun çıkarılması operasyonu
Proktit: rektumun irritasyonu
Protokolektomi: kolon ve rektumu içeren bir operasyon
Proktokolit: kolon ve rektumun irritasyonu
Proktolojist: anüs ve rektum hastalıkları uzmanı
Proktoskop: rektum ve anüsü inceleyen kısa bir
alet
Proktosigmoidits: rektum ve sigmoid kolonun irritasyonu
Proktosigmoidoskopi: rektum ve sigmoid kolonun incelenmesi
Prokinetik ilaçlar: sindirim kanalında besinlerin
ilerlemesine yardımcı olan ilaçlar
Prolaps: çökme
Protein: üç ana grup besinlerden biri.
Proton
Pompa inhibitörleri: midedeki asit pompasını durduran ilaçlar (Lansor,
nexium gibi)
Prune Belly Sendromu: yeni doğan bebeklerde
karın kaslarının olmaması nedeniyle midenin kuru erik gibi görüntü vermesi ile
karakterize tablo diğer adı: Eagle-Barrett sendromu
Pruritus
Ani: anüs çevresinde kaşıntı
Pseudomembranous
kolit: oral antibiyotikleri takiben gelişen ishale neden olan
Clostridium difficile bakterisi tarafından ortaya çıkarılan tablo Pilor
sfinkteri: mide ve ince bağırsak arasında olan sfinkter
Pilor Stenozisi: Mide çıkış obstrüksiyonu
Piloropilasti: mide ve ince bağırsak arasında oluşturulan
bir operasyon
Pilor: midenin ince bağırsağa açıldığı ağız